Binlerce kez özürler olsun bana Uçan kuşlarımı hapsettim kıçı kırık bir kafese Kanatlarını kırdım kelebeklerin Mahkum ettim yağmurundan Dönüşü olmayan bir pazartesiye... Binlerce kez özürler olsun bana Bütün memleketlerimi terkettim bir hayal uğruna İzlerimi kaybettirdim adımlarımın Perişan ettim yüreğimi Kül ettim yangınlarından Yarına çıkışı belli olmayan yollarına... Tükendim. Yenildim sonucunun farkına varmadan. Zaten değildim zat-ı şahane bir insan. Etim ile kemiğim ile çekildim bu dünyadan. Binlerce kez özürler olsun bana. Binlerce kez.
Kayıtlar
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Beni uğurla sabahlarından Beni kaçır bütün savaşlarından Tüm vakit doymadan zamana Uyandır beni yalan rüyalarından... Çare değilim, ilaç değilim Çiçekleri koklayan gökyüzü hiç değilim. Yaprakları savuran rüzgar değilim Ay ışığı altında saklanan gariban bir insanım ben. Kelebekleri seyrederim lambalar altında Kaldırım taşlarına ayak izi bırakırım Hiç kimse farketmeden... Arsız değilim , çocuk değilim. Göz yaşı dökmeyi seven bir insan değilim. Aşkından çöller aşabilen Mecnun değilim. Yalvarmayı kabullenen bir insan hiç değilim. Paltosunun cebine yaşanmışlıklar sığdıran bir insanım ben Şarkılara eşlik ederim duyabildigim kadar Duvarlara çiçekli resimler bırakırım Hiç kimseyi incitmeden... Aşık değilim, hain değilim. Olmazları var edebilen bir insan değilim Sevgi oyunu oynayacak kadar güçlü değilim Kendimle baş başa kalacak kadar da yalnız değilim Bir avuç dolusu fotoğrafa, koca bir hayat emanet edemeyen bir insanım ben. Kapanırım içime yazabi...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yıllar öncesinde... Ben kendimi tam olarak bilmezken Bir çocuk gibi ayrılmışım bütün mutluluklardan... En sevdiğim oyuncaklardan Kıpkırmızı kuyruklu uçurtmalardan Rengarenk balkonlardan Gözü yaşlı bir çocuk gibi ayrılmışım bütün hayatlardan... Kazanamadım zamana karşı yarışı... Ben kendimi tam olarak tanıyamazken Bir yaşlı gibi yalnız kalmışım köşebaşlarında Sakladığım takvim yapraklarından Dert yandığım pencere kenarındaki saksılardan Her detayı hatıra kokan fotoğraflardan Dermansız bir yaşlı gibi sıyrılmışım bütün insanlardan... Ama... Büyümedi halen içimdeki çocuk Ölmedi yıllara meydan okumaya çalışan yaşlı insan Bir yanım koşarak gökyüzüne balonlar bırakıyor Diğer yanım sadece pencere kenarından seyrediyor Böyle olmayı ben istemedim, ben seçmedim Hayat gözlerimde bir film gibi geçiyor...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Uzakta, kilometrelerce ötede Kendimden uzak olmak istedim... Simsiyah bir paltom ve kara kapaklı bir defterimle Bütün dertlerimden sıyrılmak istedim. Kapansın göz kapaklarım, duyulmasın haykırışlarım Manzaranın tam karşısında Dinmeyen gözyaşlarımla ağlamak istedim... Uzakta, kilometrelerce ötede Boğulduğum bu şehrin dışında olmak istedim. Sınırını çizemediğim bütün hayallerimle Sonsuz karanlığın ortasında kaybolmak istedim... Yere vursun diz kapaklarım, farkedilmesin acılarım Issız bir sokak lambası altında Bitmek bilmeyen şiirlerimle Bir güne bedel bir gece ile Kelebeklere arkadaş olmak istedim... Sonuna doğmak istedim hayatın... Rafa kaldırılmış kitaplarım, açmak bilmek papatyalarım Güneşin doğmak istemediği bir sabaha Öylece derin derin bakmak istedim. Kulağımda çınlayan bir kısık melodi Yüreğimde talihsiz yalnızlığım Uzakta, herkesten çok uzakta Ölmeyi beklemek istedim sessizc...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Gökyüzü solmuş, mavinin bütün tonları farklı bir resimde Söyler misin kaç can kırığı toplayabiliriz bir bedende Ruh çoktan ölmüş, yaşamanın adı kağıt üstünde Bir kelebeğe dahi rastlamazken mahallemde.... Kelimeler bitmiş, bütün haykırışlar duyulmayan bir şiirde Söyler misin daha kaç damla gözyaşı biriktirebiliriz Sokaklarından insan geçmeyen bir şehirde Ben kendime yetişemedim, adımlarım hep geçmişte Sessizlik yalnızlığı boğmuş, aşk saklı kalmış gecede Bir güneş ışığı dahi belirmezken penceremde.... "Zaman tükenmiş, ölüm fısıldamışken kulağıma Bütün hayalleri terk ettim ıssız bir darağacına...."
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
"Durur mu zaman hiç istediğin anda Son bir melodi varken kulağında..." Bir kabustan uyanmış gibi gece vakti Hiçbir şey gerçek değil sanki Siyah beyazdan bozma bir tablo var karşında Bakmaya cesaret edemediğin... Tut bütün geceyi ellerinle Yaklaşmış, kaçamadığın ölümün saati.... Ruhun kavuşmuş gibi sanki simsiyah gökyüzüne Kaybetmişsin bütün memleketini, şehrini Ufukta görünen parıltılar var gözlerinde Tahmin etmeye cesaret edemediğin... Bir ışık tut kendine Yaklaşmışsın, gidemediğin hayatının merkezine... "Diner mi hiç gözyaşların unutmaya başladığında Son bir hatıra daha varken avuçlarında... "
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Gece tam 00.00 Ne önceki günden bir parça Ne de sonraki günden bir haber Bu saatin günü yoktur bence. Tam kendini bulduğun vakit Tüm sırrını döktüğün vakit Hayalleri süslediğin zaman Gece tam 00.00... Ay parçası gibisin Hafif loş ama hoş... Gece tam 00.00 Ne senden önceki insanlar Ne de senden sonraki mevsimler Bu saatin anlamı çoktur bence... Tam burada takılı kaldı sanki Uykumdan böldüğüm yerden Kitabımı yazarken kaldığım sayfalardan Gökyüzüne bakıp donduğum yerden Bir hatır çıkıyor tam bu saatte... Ay parçası gibisin... Bir o kadar sessiz ama eşsiz....