Beni uğurla sabahlarından

Beni kaçır bütün savaşlarından 

Tüm vakit doymadan zamana

Uyandır beni yalan rüyalarından...


Çare değilim, ilaç değilim 

Çiçekleri koklayan gökyüzü hiç değilim.

Yaprakları savuran rüzgar değilim

Ay ışığı altında saklanan gariban bir insanım ben.

Kelebekleri seyrederim lambalar altında 

Kaldırım taşlarına ayak izi bırakırım 

Hiç kimse farketmeden...


Arsız değilim , çocuk değilim.

Göz yaşı dökmeyi seven bir insan değilim.

Aşkından çöller aşabilen Mecnun değilim.

Yalvarmayı kabullenen bir insan hiç değilim.

Paltosunun cebine yaşanmışlıklar sığdıran bir insanım ben

Şarkılara eşlik ederim duyabildigim kadar

Duvarlara çiçekli resimler bırakırım

Hiç kimseyi incitmeden... 


Aşık değilim, hain değilim.

Olmazları var edebilen bir insan değilim 

Sevgi oyunu oynayacak kadar güçlü değilim 

Kendimle baş başa kalacak kadar da yalnız değilim

Bir avuç dolusu fotoğrafa, koca bir hayat emanet edemeyen bir insanım ben.

Kapanırım içime yazabildiklerim kadar 

Harabe konaklara tarifsiz siirler bırakırım

Hiç kimseyi öldürmeden...


Sadece yorgunum.

Birazda kırgınım.

Korkulardan Rüyalarımı saklayan bir insanım ben.

Susarım bagirmaktan cekindigim kadar

Penrere kenarlarına duygu dolu ümitler bırakırım 

Evimin yolunu kaybetmeden...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar