Belki de insan kaybedince anlıyor Bazı şeyleri Ölümü, hayatı Şu her zerresine işleyen zamanı... Ve kaybetmekten kim korkmadı ki? Ele avuca sığmayan sebeplerden dolayı... Elbet kazanmak güzel bir birşey Parayı, mülkü veyahut aşkı Sizler daha iyi bilirsiniz... Yüksek mevkileri, zirveleri Gönlümüzün ve gözümüzün uzanamadığı yerleri... Ama bir durun artık! Farkında değilsiniz bu yaptıklarınızın... Kazanmaktan daha çok kaybediyorsunuz. İnsanları, masumiyeti, içinizdeki o güneş gibi deli çocuğu... Daha yükseklere çıkayım derken Kendinizden bir parça atıyorsunuz Dünyanın dibine doğru... Unutmayın! Zirve mevki şan para ile ölçülmez Ve hiç bilmiyorsunuz. Asıl kaybetmenin ne demek olduğunu Gün gelince düşüyor aklınıza Artık ne bir çare geliyor Ne de geriye bir zaman...
Beni uğurla sabahlarından Beni kaçır bütün savaşlarından Tüm vakit doymadan zamana Uyandır beni yalan rüyalarından... Çare değilim, ilaç değilim Çiçekleri koklayan gökyüzü hiç değilim. Yaprakları savuran rüzgar değilim Ay ışığı altında saklanan gariban bir insanım ben. Kelebekleri seyrederim lambalar altında Kaldırım taşlarına ayak izi bırakırım Hiç kimse farketmeden... Arsız değilim , çocuk değilim. Göz yaşı dökmeyi seven bir insan değilim. Aşkından çöller aşabilen Mecnun değilim. Yalvarmayı kabullenen bir insan hiç değilim. Paltosunun cebine yaşanmışlıklar sığdıran bir insanım ben Şarkılara eşlik ederim duyabildigim kadar Duvarlara çiçekli resimler bırakırım Hiç kimseyi incitmeden... Aşık değilim, hain değilim. Olmazları var edebilen bir insan değilim Sevgi oyunu oynayacak kadar güçlü değilim Kendimle baş başa kalacak kadar da yalnız değilim Bir avuç dolusu fotoğrafa, koca bir hayat emanet edemeyen bir insanım ben. Kapanırım içime yazabi...
Yorumlar
Yorum Gönder